Nazar Boncuğunun Zamanda Yolculuğunu Anlatan 9 Madde
Nazar boncuğu gündelik yaşamın her alanında karşımıza çıkar. Evlerin hem iç hem de dış duvarlarına asılarak evi ve orada yaşayan aileyi kem gözlerden koruması amaçlanır. Her bebeğin, çocuğun üzerine iliştirilir, takılarda ve aksesuarlarda kullanılır, tatilden dönerken eşe dosta hediye olarak getirilir. Ama nazar boncuğunun fazla bilinmeyen uzun ve ilgi çekici bir tarihi vardır. Nazar boncuğunun kökenini araştırıp 9 maddede listeledik.
En eski medeniyetlerde dahi nazara inanılırdı. Mısır, Babil, Sümer medeniyetlerinden beri kötü niyetli kişilerin içindeki kötülüğün gözlerinden dışarı yansıdığı ve karşısındaki iyi kişileri olumsuz etkilediği, onların başına kötü şeyler gelmesine sebep olduğu düşünülür.
İyi, güzel, başarılı insanlara nazar değdiğine inanılır ve bu insanları kötü niyetli kişilerin kıskanç bakışlarından korumak için göze gözle karşı gelmek gerektiği düşünülür, bu sebeple göz şeklindeki nazar boncukları ile kem bakışlar savuşturulmaya çalışılır. Nazar boncuğu kötü bakışları kendine çekerek boncuğun sahibini korur.
Eski Mısır tarihine göre göz biçimindeki nazar boncuğu bir gözü ay bir gözü güneş olan şahin şeklindeki tanrı Horus’un Gözü’nü sembolize eder. Horus düşmanı Seth ile savaştıktan sonra kazandığı galibiyet sonrası yaşamın kralı olmuştur bu sebeple Horus’un Gözü kötü bakışları alt edecek güce sahiptir.
Nazar boncuğu, Musevi, Hristiyan, Müslüman, Budist ve Hindu toplumlarında kötü gözlere karşı gelen, kişileri ve mekanları koruyan bir sembol olarak kabul edilerek evlere girmiştir. Nazarı, İsabet-i Ayn olarak adlandıran Türklerin nazara ve nazardan korunmak için nazar boncuğu kullanılabileceğine inancı Orta Asya’nın Şamanizm dönemine dek uzanır.
Eski Türk toplumlarında nazar boncuğuna munçuk, moncuk, monşak, monçak, monçok, muyınçak gibi isimler verilirdi. Nazar boncuğunun o zamanlardan beri nazardan korunmak için nazar boncuğu kullanıyor olmalarının bir ispatı da Hun hükümdarı Atilla Han’ın atına Muncuk Han ismini vermesidir.
Türk tarihinde kötü niyetli kişilerin bakışlarından korunmak için nazar boncuğunun dışında at nalı, yumurta kabuğu, sarımsak, kuru diken, bez bebek, akik taşı, çocuk ayakkabısı, kaplumbağa kabuğu, kurt dişi, mercan, çörekotu, deniz kabukları, çakıl taşı, hurma çekirdeği gibi objeler de kullanılmıştır. Yine de günümüzde nazardan korunmanın en etkili yolunun nazar boncuğu kullanmak olduğu düşünülür, hatta üzerine nazar boncuğu iliştirilmiş at nalları da birçok evin duvarlarını süslemektedir.
Türkiye’de nazar boncuğu yapımı Mısırlı boncuk ustalarının ülkeye gelerek İzmir’de bu sanatı uygulamalarıyla başlamıştı. Tüm Avrupa’ya cam işçiliğini Mısırlı ustaların öğrettiği düşünülmektedir. Türk ustalar ise bu teknikleri uygularken geliştirmiş, renkli camların üzerine göz figürünü de ekleyerek günümüzdeki nazar boncuğunu yaratmışlardır.
İzmir’de Nazar ve Göreme köyleri nazar boncuğu yapımıyla tanınırlar. UNESCO’nun Yaşayan İnsan Hazinesi’ne dahil edilen boncuk ustası Mahmut Sür, 13 yaşından beri İzmir’de nazar boncuğu üretmektedir. Ülkenin dört bir yanından gelen ziyaretçiler Nazar ve Göreme köylerini ziyaret ederek bu sanatın uygulanmasına tanıklık ederler.
Halk arasında mavi gözlü insanların nazarının daha çok değdiğine inanılır. Hatta bazıları tüm renkli gözlü kişilerin bakışlarının nazar değmesine sebep olduğunu düşünür. Bunun dışında kötü, kıskanç, hırslı, dıştan iyi gözükse de aslında kötü niyetli olan insanların nazarının değdiğine inanılır.
9,849 okunma